Sayfalar

Akla Haber

Akla Haber


Maden faciasında flaş gelişme

Posted: 18 May 2014 01:43 PM PDT

Soma'daki maden faciasına ilişkin soruşturmaya ilişkin başsavcı, 25 kişinin gözaltına alındığını ve ilk etapta 6 kişinin mahkemeye sevk edildiğini ve 3 kişinin tutuklandığını açıkladı

Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, Soma'daki maden faciasıyla ilgili soruşturma kapsamında şirketin yönetim kurulu başkanı dahil 25 kişinin gözaltına alındığını, 6'sının tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildiğini, bunlardan 3'ünün tutuklandığını bildirdi.
Kaynak: A Haber

"Yabancı basın bize para teklif etti"

Posted: 18 May 2014 01:41 PM PDT

Taner Kuruca ile yaptığı röportajla Soma'daki provokasyonu belgeyen gazeteci o gün neler yaşandığını A Haber'e anlattı. Manisa Medya Televizyonu
Taner Kuruca ile yaptığı röportajla Soma'daki provokasyonu belgeyen gazeteci o gün neler yaşandığını A Haber'e anlattı. Manisa Medya Televizyonu Program Müdürü Hüsamettin Edebali, Soma'ya gelen provokatörlerin madenci yakını gibi davranarak yabancı basına röportaj verdiğini söyledi. Hüsamettin Edebali Başbakan'ın tokat attığı iddia edilen vatandaşın, gazateciler tarafından Soma dışına çıkarılarak, para teklif edildiğini kaydetti.

Acılı babadan Yılmaz Özdil'e tepki

Posted: 18 May 2014 01:39 PM PDT

Soma'daki madende hayatını kaybeden işçilerden İsmail Coşkun'un babası, Halil Coşkun, gazeteci Yılmaz Özdil'in açıklamalarına tepki göstererek "Bu, bütün dünyanın yüz karasıdır" dedi.
Eynez bölgesindeki maden ocağında hayatını kaybedenlerin evinde yas var. Soma'daki madende hayatını kaybeden ve dün toprağa verilen 29 yaşındaki İsmail Coşkun'un da Kırkağaç'taki baba evi hüzünlü. Evin bulunduğu sokağa Türk bayrakları asıldı.

İsmail Coşkun, 5 yıl önce Hüsniye Coşkun'la evlenmiş, 14 ay önce de baba olmuştu. İlk oğluna "Halil Mert" adını veren Coşkun, gelecek ay ikinci oğlunu kucağına almayı hayal ediyordu.

"ESKİ İŞ YERİNE KIZDI MADENE GİRDİ"

Coşkun'un asıl mesleğinin mobilyacılık olmasına rağmen, sigortasının düzenli yatırılması için 8 yıl önce madende çalışmaya başladığı belirtildi. Kardeşi Recep Coşkun, ağabeyinin daha önceki iş yerinde 3 ay çalışmasına rağmen 28 günlük sigorta primi yatırdıkları için kızdığını, öfkeyle madene girdiğini anlattı.

Coşkun, ağabeyinin kolunda, madende taş düşmesi nedeniyle yara olduğunu, kendisine "doktora göster, birkaç gün işe gitme" dediğini ifade ederek, "Doğumu çok düşündü. Böbrek hastalığı nedeniyle 6 gün rapor almıştı. (6 gün gidemedim bu ay böbrek ağrısından) dedi" diye konuştuğunu, gidemediği günler için maaşından kesinti yapılmaması için doktora gitmediğini anlattı.

Ağabayinin gelecek ay ikinci kez baba olacağını kaydeden Recep Coşkun, kazadan beş gün önce İsmail Coşkun'un doğacak bebeği için biberon, bez gibi ihtiyaçlarını temin ettiğini söyledi. Recep Coşkun, "(İsmini Berkay koyalım, güzel isim) dedi. Ben de 'sen bilirsin kardeşim' dedim" dedi.

"DİĞER ÇOCUĞUMU MADENE GÖNDERMEM"

Baba Halil Coşkun ise diğer oğlunun işsiz olduğuna dikkati çekerek, "Maden ocağına göndermem diğer oğlumu. Göndermem... Tamam, bizden gidecek yok artık. Torunum dahi olsa göndermem. Soğan ekmek yerim göndermem. Kimseye de aman demem. Kimseden yardım talep etmem" diye konuştu.

GAZETECİ ÖZDİL'İN SÖZLERİ AİLELERİ ÜZDÜ

Gazeteci Yılmaz Özdil'in bir televizyon programında Soma'daki maden faciasıyla ilgili yaptığı değerlendirmeyi de eleştiren baba, şunları söyledi:

"Yılmaz Özdil televizyona çıkmış 'Bunlara lanet olsun' demiş. Biz bundan şikayetçiyiz. Bu, bütün dünyanın yüz karasıdır. Bu nasıl laf, bu milletimin yüreği yanıyor, böyle bir kelime olur mu? Hepimiz insanız. İnsan insanın değerini bilir. Lanet okumak ne demek? Gerekeni yapsınlar, sayın başbakana söylüyorum, bütün dünya duysun."

İsmail coşkun halası Nurhayat Pehlivan da "Yetkililerden rica ediyorum, gazetecimizin birisi demiş ki bu demiş millete müstahak. Bizim acımız zaten büyük, yetkilerden rica ediyorum, bu kimse gereken yapılsın. Bizim içimiz yanıyor, ciğerimiz yandı" dedi.

Anne Sevim Coşkun ise oğlu adına yardım toplandığını belirterek, "Çocuğu kullanılarak toplanan yardımlardan 5 kuruş gelmediğini" ifade etti. Anne Coşkun, kalan tek oğlu için de iş talebinde bulundu.

Emin Çölaşan saçmaladı

Posted: 18 May 2014 01:33 PM PDT

Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, hükümetin Soma faciasını bahane ederek 19 Mayıs kutlamalarını yasakladığını iddia ederek yine bir saçmalığa imza attı.
Sözcü yazarı Emin Çölaşan, Soma'da meydana gelen ve 301 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili ulusalcı damarı kabartan bir yazı kaleme aldı.

Çölaşan, Soma bahanesi ile 19 Mayıs kutlamalarının iptal edildiğini öne sürdü. Çölaşan, 19 Mayıs'ın iptal edilmesini faciadan hemen sonra "ilk icraat" olarak duyurdu.

Oysa facianın daha ilk gününde Başbakanlık milli yas ilan ederek bütün resmi etkinlikler iptal edildi. Bu duyarlı adıma eğlence ve spor camiası da destek vermişti. Fakat Çölaşan gibi yazarların amacı belli olduğu için ülkenin bu ortak acısını da kullanarak siyasi rant ve karalamalarına devam ettiler.

İşte Çölaşan'ın tepki çeken o yazısı;

"Sevgili okuyucularım, Soma faciası olduktan sonra bu sorumsuz hükümetin aldığı ilk karar, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarının iptal edilmesi oldu. Göstermelik ulusal yas (!) ilan edilmişti ama ülkenin dört bir yanındaki eğlence yerleri açıktı, maçlar oynanıyordu! Facia, bu sorumsuzlar için bir bahane oldu ve hiç utanmadan 19 Mayıs kutlamalarını anında yasakladılar. Tamamına yazıklar olsun, utansınlar. Eğer utanma duyguları kaldıysa."
Kaynak: A Haber

Soma Faciasında 24 Göz altı!

Posted: 18 May 2014 01:28 PM PDT

Manisa Valisi Abdurrahman Savaş, Soma'daki maden faciasıyla ilgili şüpheli sıfatıyla 19 kişinin gözaltında olduğunu bildirdi. 5 kişinin ise şüpheli sıfatıyla adliyede ifade verdiğini bildirdi.
Toplamda 24 göz altı bulunuyor!

Yılmaz Özdil için savcıları göreve çağırdı

Posted: 18 May 2014 01:22 PM PDT

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Hürriyet Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil'e sert tepki gösterdi. İşler, twitter hesabından yaptığı açıklamada Özdil için savcıları göreve çağırdı.
Emrullah İşler, Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, Soma'da şehit olan madencilere Allah'tan rahmet, ailelere ve millete başsağlığı diledi.

Ekmeklerini kara kömürden çıkaran madencilerin bembeyaz bir yürek taşıdıklarını "Çizmelerimi çıkartayım mı?" diyerek gösterdiğini ifade eden Emrullah İşler, açıklamasında, "1999 depremindeki hantallığın aksine Soma'da hükümet olarak derhal harekete geçilmiş, devletimizin bütün imkanları seferber edilmiştir. Enerji Bakanımız, olay günü Soma'ya intikal ederken, Sayın Başbakanımız da yurt dışı gezisini iptal ederek ertesi gün Soma'ya gitmiştir. Devlet millet dayanışması sergilenirken, muhalefet liderleri başta olmak üzere sağduyulu hareket eden bütün milletimize teşekkür ediyorum" ifadesine yer verdi.

Faciayla ilgili adli ve idari tüm soruşturmaların başlatıldığını, Meclis'in de harekete geçtiğini bildiren İşler, kim olursa olsun sorumluların hak ettiği cezayı alacaklarını belirtti. Emrullah İşler, bir daha böyle bir acının yaşanmaması için gereken bütün adımların atılacağını, her türlü tedbirin alınacağını aktardı.

"KALBİ KÖMÜRDEN KARA KENDİNİ BİLMEZ"

Son bir yıldır sokakları terörize etmek için bahane arayanların Soma'daki acıyı da kirli emellerine alet etmekten geri durmadığını belirten İşler, bu süreçte akıl almaz yalanları ile halkı galeyana getirmek isteyenlere milletin sağduyulu duruşuyla en güzel cevabı verdiğini dile getirdi.

Şehitlere "müstahaklar" diyecek kadar "kalbi kömürden kara kendini bilmezin" yüzündeki maskenin bir kez daha düştüğünü kaydeden İşler, işlediği nefret suçuyla aziz şehitlerin ruhunu muazzep eden "insafsız kişiye" karşı savcıları göreve davet ettiğini bildirdi.

İşler, milletin bir daha böyle acılar yaşamamasını, birlik ve beraberliği bozmak isteyenlere de fırsat vermemesini Allah'tan diledi.

Yazgülü Aldoğan'dan ikinci Yılmaz Özdil vakası!

Posted: 18 May 2014 01:13 PM PDT

Soma'da 301 işçimizi kaybettiğimiz maden faciası sonrası Posta gazetesi yazarı Yazgülü Aldoğan'dan skandal bir tweet geldi.
Aldoğan tweet'inde şehit olan madencilerle adeta dalga geçti. Aldoğan attığı mesajda "Pazar sabahı günümüz aydın olamıyor: şimdi de bir şehit lafı icat ettiler ki isyan edilmesin.Onlar ne şehit ne gaziKar yoluna gitti niyazi" dedi.

Yazgülü Aldoğan, 'Ve Güneşi Göremedi Şafak' isimli kitabıyla ilgili verdiği bir röportajda "Erkeğin aldatmasının önüne geçemeyeceğinize göre içinde duygu yoksa görmemezlikten gelin!" açıklamasını da yapmış ve büyük tepki toplamıştı.

Buna benzer bir nefret söylemini de bir süre önce, Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil de dile getirmiş ve oldukça tepki görmüştü.

Özdil, CHP'ye yakınlığıyla bilinen Halk TV programında ölen Somalı maden işçilerimiz için, "AK Partili oldukları için, ölümleri müstahaktır bile denilebilir" demişti.

Kaynak: A Haber

Yılmaz Özdil'e en sert yanıt

Posted: 18 May 2014 01:04 PM PDT

AK Parti'li Kapusuz, Özdil'in Soma'daki faciayla ilgili sözlerine ilişkin "İşçilerin siyasi tercihlerinden dolayı ölmeyi hak ettikleri düşüncesi, faşist kafanın ürünüdür" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, gazeteci-yazar Yılmaz Özdil'in bir televizyon programında Soma'daki maden faciasıyla ilgili yaptığı değerlendirmeye ilişkin, "İşçilerin, siyasi tercihlerinden dolayı ölmeyi hak ettiklerini düşünen bu zihniyet, faşist kafanın ürünüdür" ifadesini kullandı.

Kapusuz, yazılı açıklamasında, Özdil'in Soma'daki işçiler için "AK Parti'ye destek verdikleri için müstahaklar" ifadesini kullandığını belirtti.

"İnsaf, vicdan, merhamet, ahlak, insan sevgisi ve akıldan zerre nasibini almış bir kişi bu ifadeleri kullanmaz" değerlendirmesinde bulunan Kapusuz, şöyle devam etti:

"Vefat eden işçilerimize 'müstahaklar' diyecek kadar gözlerini kin ve nefret bürümüş bunların. Böyle yaslı bir günde çoğu muhalefet partisi milletvekili bile siyasi söylemlerden kaçınırken, bu Hürriyet yazarı bırakın siyasi söylemi, siyasi nefret söyleminde bulunmuş. Bilinçaltlarında, önce AK Parti'ye, sonra da ona oy veren millete karşı öyle bir kin besliyorlar ki 299 madencinin öldüğü bir kazada bile bu kini kusuyorlar.

İşçilerin, siyasi tercihlerinden dolayı ölmeyi hak ettiklerini düşünen bu zihniyet, faşist kafanın ürünüdür. Bunlar kendilerinden farklı düşünenlere tahammül göstermez. Bu kafa 1940'ların nasyonal sosyalist kafasıdır. Kendilerini memleketin asıl sahibi ve 1. sınıf vatandaş, diğerlerini parya olarak gören zihniyettir. Bu zihniyet bitti sanıyorduk ama 21. yüzyılda seçkinci azınlık bir zümre tarafından tekrar hortladı. Sözün özü, Yılmaz Özdil gibiler Hürriyet'e ne kadar da müstahak."
Kaynak: A Haber

A+ A- Taner Kuruca: Başbakan beni korudu

Posted: 18 May 2014 01:01 PM PDT

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın maden faciasının ardından Soma'ya yaptığı ziyaret esnasında yaşanan provokasyon deşifre oldu.
Başbakan Erdoğan maden bölgesine yaptığı ziyaretin ardından bazı provokatörlerin Başbakan'ı protesto etmesi üzerine Erdoğan orada bulunan bir markete doğru hareket etmişti.

Burada 'Hani istifa et diyordun' diyerek Taner Kuruca adlı vatandaşa serzenişte bulunan Başbakan'ın bu görüntüleri bazı medya kuruluşları tarafından montajlanarak servis edilmiş, ardından olayın sıcaklığını da kullanan bazı televizyon ve gazeteler Kuruca'yı istedikleri şekilde konuşturmuşlardı.

Kuruca, Manisa'da bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada tüm gerçekleri gözler önüne serdi.

"BAŞBAKAN BANA VURMADI BENİ KORUDU"
Kuruca " Başbakan o esnada bana vurmadı, beni korudu. Korumalar müdahele etmek isterken o korumaları itti. Ben o görüntülerin yayınlanmasından sonra Sözcü gazetesi ve diğer internet sitelerini, televizyonları aradım. Bunu kaldırın böyle bir şey kesinlikle olmadı. O akşam çıktığım canlı yayında da yanlış sözler söyledim. Başbakan'dan özür diliyorum." dedi.

Kaynak: A Haber

0 yorum:

Yorum Gönder